Zamansız Zerafet:Parizyen Kadının Yaşam Stili

Parizyen kadın... Sadece bir stil ikonundan çok daha fazlasıdır.  O hayata bakışı, duruşu ve seçimleriyle  başlı başına bir iyi yaşam örneğidir. Fransız kadını giyimiyle, duruşuyla, seçimleriyle, fikirleriyle hayatı ciddiye alır. Günlerini keyifle ve aşkla yaşar.  Ne giydiği kadar, nasıl baktığı; nasıl yürüdüğünü ve  nasıl düşündüğü önemser. Sabah kahvesini  bile zarafetle içer. Abartısız ama etkileyici, sade ama baştan çıkarıcıdır. Paris’in gri taş sokaklarında yürürken, zaman adeta yavaşlar gibi olur. Çünkü onun yaşadığı hayat, kelimenin tam anlamıyla bir art de vivre — yani yaşama sanatıdır. 

Bu yazıda, o zarif dünyanın kapısını birlikte aralayacağız...

Parizyen Kimdir? – Bir yaşam tarzı olarak Paris kadını

Bir kadının "Parizyen" olması için Paris'te yaşaması gerekmez. Paris’te doğmuş olmak zorunda değildir. Parizyen kadın bir yaşam stilini anlatır.  İçten gelen bir asaleti, doğal bir tavrı vardır.   Yüksek bir özgüvene sahip olan bu kadınlar içsel bir güce sahiptir. Ama bunu yüksek sesle söylemeye gerek bile  duymaz.

Doğallığıyla, kendi varlığıyla barışıktır, eksiklerini saklamaz, doğallığıyla gurur duyar. Hatta onlardan karakter yaratır. Kitap okur, tartışır, hayata dair fikirler geliştirir. Yalnızlığında yeniden hayat bulur. Kendisiyle flört eder ve yaşadığı her ana özen ve neşe katar. Yalnızlıktan korkmaz; çünkü yalnızlık onun için içe dönüşün en zarif halidir. 

Parizyen Kadın Modanın Kölesi Değil Efendisidir

Parizyen kadınlar, modayı yakından takip ederler ama asla onun esiri olmazlar. Kendilerine has zamansız stilleriyle, vintage ve modern parçaları harmanladıkları özgün stilleriyle dikkat çekerler. Gardıroplarında aşırıya kaçan hiçbir şey yoktur. Genellikle nötr tonlar, klasik kesimler ve birkaç imza parça onlar için yeterlidir. Şık siyah bir blazer ceket, kaliteli bir trençkot,  klasik bir pantalon, beyaz gömlek, siyah bir kaban,  şık bir davet elbisesi ve uzun bir etek dolaplarının vazgeçilmezidir.

Parizyen kadınlar, ucuz ve modaya uygun kıyafetlerle dolaplarını doldurmak yerine pahalı ama zamansız ve  kaliteli parçalara yatırım yapmayı severler. Düzenlemekle vakit kaybedecekleri, düzinelerce kıyafetle dolu kocaman giyinme odaları yoktur. Fransız kadınları için zaman çok değerlidir ve zamanını bununla harcamazlar. Onlar her anı iyi değerlendirmeyi önemserler. 

Onlar kendilerini giyimleriyle değil, kültürleri ve yaşam felsefeleriyle ifade etmeyi seçerler. Kaliteli ve özgüvenli duruşlarıyla giydikleri herşeyi kendilerine yakıştırırlar. Sağlıklı, genç ve mutlu görünümleriyle, en basit kıyafetlerin içinde bile ışıldarlar.  Giydikleriyle bir hikâye anlatırlar  genellikle çok sade, ama etkileyici bir hikâye.

 Kusursuz Değil, Doğal ve Özgün Bir Güzelliğe İnanırlar

Parizyen kadın makyajı abartmaz. Dişiliğinden gelen doğal hediyeleri kusur olarak görmezler. Cilt bakımlarına önem verdikleri için ciltleri temiz ve parlaktır. Bu onlar için yeterlidir. Kendilerini doğal halleriyle severler. Ciltlerindeki lekeler, çiller ve basit kusurlara takılmazlar. Küçük dertlerle canlarını sıkmak yerine her anlarını keyifle yaşamayı tercih ederler.

Makyajları basittir. Bazen sadece rimel, hafif bir allık ve kırmızı ruj yeterlidir. Cilt bakımı ön plandadır; çünkü sağlık, güzelliğin temeli olarak görülür.

Saçlarını ilerleyen yaşlarına kadar boyamazlar.  Genellikle doğal saç renklerini tercih ederler ve dalgalı saç kullanırlar.  Dağınık ve yataktan yeni çıkmış görünümlü saçlarıyla, oldukça dikkat çekerler.

Parizyen kadınlar için, güzellik mükemmellikten değil; özgünlükten doğar.

Minimal Yaşamın Zerafetine İnanırlar

Bu yaşam tarzı, tüketimden çok seçicilik üzerine kuruludur. Parizyen bir kadın fazla ve gereksiz  eşyalarla evini doldurmak yerine kaliteli ve kullanışlı seçimler yaparak ferah bir yaşam alanı tercih eder. 

Evinde her şeyin bir hikâyesi vardır. Basit bir çiçek, ahşap bir masa ya da eski bir kitapla bile keyifli bir  atmosfer yaratır.

Sade yaşar ama zengin hisseder. Çünkü ruhu, fazlalıklarla değil; anlamla doludur. Parizyen kadınlar sahip oldukları herşeyin tadını çıkarmaya odaklanırlar. 

Parizyen Ruh: Bağımsızlık, Kültür ve Tutkuyla Harmanlanmış Keyifli Bir Hayat

Parizyen kadınlar için yaşam, entelektüel bir yolculuktur. Öğrenmeyi seven ve oldukça zeki olan bu kadınlar tiyatroya giderler, müze gezmeyi severler, bir kafede saatlerce kitap okuyup, tek başına  kahvaltı yapmaktan keyif alırlar.

Çikolata, şarap, peynir, kruvasan  ve makarna gibi birçok yiyeceği keyifle yiyen Fransız kadınları her daim fit kalmayı başarırlar. Çünkü ölçülü yerler ve asla aşırıya kaçmazlar. Ayrıca tüm gün aktif bir yaşam sürerler ve her yere yürürler. Gezmek onların en büyük zayıflık sırrıdır. 

Kendi paralarını kazanan, ilişkilerinde de kendi kurallarını koyan  ve sınırları belli olan kadınlardır. 

Aşk hayatları bile bu zarafetin bir uzantısı gibidir: Yoğun, ama özgürlükten taviz vermeyen…

Tutkulu, ama asla yapışkan ve sınırlayıcı değildir.

Onlar ilişkilerinden çok  hayatla ve kendileriyle  bir sevgili gibidir: Yaşamla flört ederler. 

Parizyen Stili Yaşamımıza Nasıl  Uyarlayabiliriz?

Kendine alan tanı: Sessiz zamanlar yarat. Kendinle keyifli zaman geçir ve önceliği daima kendine ver. 

Gardırobunu sadeleştir: Az ama kaliteli parçalarla zevkli kombinler yapmayı öğren. 

Zihinsel beslenmeye önem ver: Kitap oku, film izle, sanatsal gösteriler izle, müzeleri gez yani ruhunu besle.

Doğallığı benimse: Doğal halinle kusurlarınla barış. Estetikle ve aşırı makyajla kendini gizleme, mükemmel görünme çabası, özgüvensiz olarak algılanmana sebeb olur. Unutma Güzellik senin özünden gelir, kalıplardan değil.

Sağlıklı yaşa: Ölçülü ye, daha  çok hareket et ve iyi ilişkiler kur bu fit kalmanı sağlar. 

Parizyen yaşam stili, aslında bize çok tanıdık: Kendin olmak, sakin kalmak, sadelikte güzellik bulmak…

Şatafatsız bir zarafetle yaşamayı seçmek.

Ve belki de sabah pencereyi açtığında, rüzgârla dans eden perdelere gülümsemek, gökyüzüne bakmak, bisiklete binmek ve doğayla uyumlu yaşamak. 

Çünkü Parizyen kadınlar gerçek lüksün kendinle kurduğun o incelikli bağda olduğunu bilir. 

Sen de içindeki  o kadını uyandır. Sessiz ama kendinden emin adımlarla… Zamansız bir zarafete doğru.